Sosyal Medya

Siyaset

"İki tane DHKP/C’linin maaşını verip yanlarında çalıştırma yerine illa devlete kakalamaya çalışan avukatlar..." - Ali Karahasanoğlu

Kendileri milyonlar kazandıkları halde iki tane DHKP/C’linin maaşını verip yanlarında çalıştırma yerine illa devlete kakalamaya çalışan avukatlar...



 

Hürriyet’e reklam verip, devletten iÅŸ dilenme!

 

Ali KarahasanoÄŸlu - Yeni Akit

 

Ülkeye üç kuruşluk katkısı olmayan sözde aydınlar..

Kendileri milyonlar kazandıkları halde iki tane DHKP/C’linin maaşını verip yanlarında çalıştırma yerine illa devlete kakalamaya çalışan avukatlar... 

Sözde sanatçılar..

Akit tv söz konusu olduÄŸunda “Ceza isteriz, ceza.. en üst sınırından.. Hem de indirimsiz.. Hem de artırmalı..” diyerek tam tam dansı yapan Ankara Baro BaÅŸkanı Hakan Canduran’lar.. Sakarya Baro BaÅŸkanı Zafer Kazan’lar..  Adana Baro BaÅŸkanı Veli Küçük’ler.. Bursa Baro BaÅŸkanı Gürkan Altun’lar..

Hepsi birlik olmuÅŸ, gazetelere ilan vermiÅŸler: “Nuriye ve Semih ölmesin. Çalışma hakları geri verilsin. Okullarına dönebilmeleri ve hayatlarına devam edebilmeleri için devletin gereken adımları atmasını istiyoruz. Adalet ve demokrasi bunu gerektirir.”

“Ölmesin” isteÄŸine tabii ki, biz de katılırız..

Kimse ölmesin..

Eyvallah.

Aslında “çalışma hakkı verilsin” isteÄŸine de ÅŸahsen benim desteÄŸim tam.

Herkese çalışma hakkı mutlaka verilmeli.

VerilmiÅŸ de zaten.

Ama konuyu çarpıtmamak lazım.

“102. gün.. Nuriye’nin bacaklarında kas aÄŸrısı çok yoÄŸun. Kalça kemiklerinde aÄŸrı var. Her iki gözünde batma hissi var. Semih’in kulakları tıkanmaya baÅŸlamış. KonuÅŸurken kendi sesini dahi zor duyuyor” türünden istismar kokan açıklamalara fırsat verilmemeli.

“Açlık grevinin 109. günü sona ererken Nuriye Gülmen artık su içemiyor, Semih Özakça ise duymuyor” denilerek devlete dayatmada bulunulmamalı.

Aksi takdirde, PKK’lısı, DAEÅž’lisi.. Åžusu busu da yarın açlık grevine girdiÄŸinde, onların da istediklerine eyvallah mı denecek?

Kaldı ki..

“Çalışma hakkı” dediÄŸimiz ÅŸey, illa devlette çalışmak deÄŸildir.

Kişinin herhangi bir işyerinde çalışmasının engellenmemesidir.

Sözde aydınlar, sanatçılar, avukat geçinen baro baÅŸkanları ise, “çalışma hakkı”na, “Devlet çalıştırmak zorunda” ÅŸeklinde bir anlam yüklemeye gayret ediyorlar.

Hani Fatih Sultan Sultan Mehmed’e atfen anlatılır ya..

Ä°htiyaç sahibi olmaktan ziyade, yardım kavramını da istismara kalkışan biri, Fatih’ten önce yardım talebinde bulunup, ardından da verilen miktarı beÄŸenmeyerek “Bu kadarcık mı? Biz seninle kardeÅŸ deÄŸil miyiz. Hepimiz Adem’in çocukları olmamız hasebi ile kardeÅŸ deÄŸil miyiz? Ä°nsan kardeÅŸine bu kadarcık mı yardım eder” diye çıkışmış ya..

Aldığı cevabı, ÅŸimdi, 111 imzacıya da vermemiz gerekir.

“Aman susun.. DiÄŸer kardeÅŸlerimiz de aldığınız yardımı duymasın.. Size bu miktar da düşmeyebilir!”

10 milyon iÅŸsizin olduÄŸu bir ülkede, “Ä°lla devlette çalışacağız” diyenler, 10 milyon iÅŸsiz ayaklandığında, özel iÅŸyerlerinde de iÅŸ bulamaz bir ekonomik çöküntüye sebeb olabileceklerini düşünmeliler.

Dolayısıyla devlet, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’yı çalıştırmaya mecbur ise, 10 milyona yakın iÅŸsizi de çalıştırmak zorunda olur ki, bunun altından kimse kalkamaz.

Bunu kimse de savunamaz.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Nuriye Gülmen ile Semih Özakça devlette değil ama, özel işyerlerinde pekala çalışabilir.

Hukuki olarak da fiili olarak da bu mümkün.

Mesela “111 imzalı çaÄŸrı”da ismi yer alan Ankara Baro BaÅŸkanı Hakan Canduran..

Mesela her konuya maydanoz olan Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan..

Ve listedeki 111 isimden diÄŸerleri, bu iki kiÅŸiye bir iÅŸ bulsalar..

Devlete bu iki ismi yıkmasalar..

Sorun kalmaz.

Ama dertleri çözüm değil, şov olduğu için, onbinlerce liralık reklam parası veriyorlar..

Birgün ve Cumhuriyet’te tam sayfa..

Evrensel ve Hürriyet’te ise yarım sayfa olarak reklam yayınlıyorlar.

Bu gazetelere verdikleri reklam paralarını, bahsi geçen iki kişiye verseler, yaklaşık 2 yıllık maaşlarını karşılamış olacakları halde, devlete iş buyuruyorlar.

Solak kafaların, oldum olası kafaları pratiğe çalışmaz.

Biz hatırlatmış olalım, bir daha böyle organizasyon yapmak istediklerinde, reklam parasını gazetelere vereceklerine, olmasını istedikleri konunun gerçekleÅŸmesi için harcasınlar. Son somut olayda, iki kiÅŸinin maaşını versinler.

Hem amaçlarına ulaşırlar. Destek verdikleri iki kişinin işsiz kalmamasını sağlamış olurlar..

Hem de, kimseden bir ÅŸey istememiÅŸ olurlar!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.